İşitme; dış kulak tarafından toplanan sesin sırasıyla; orta kulak, iç kulak ve işitme sinirleri aracılığıyla beyne iletilerek işlemlenmesi ile gerçekleşir. İşitsel yolların herhangi bir kısmında oluşan bir problem nedeniyle farklı tipte ve derecelerde işitme kaybı oluşabilmektedir. ‘Duymak’ ve ‘anlamak’ kelimeleri sıklıkla birbiriyle karıştırılabilmektedir. Bu yazımızda da işitme merkezlerimize gelen hastalarımızın büyük çoğunluğunda rastladığımız ‘duyuyorum ama anlamıyorum’ şikayetinden bahsedeceğiz.
Oluşan işitme kaybı zamanla konuşmaları ayırt etme becerisini de etkilemektedir. Çünkü gelen sesler kulak aracılığıyla alınır fakat beyin tarafından işlenir. ‘Sesleri duyamıyorum’ şikayetiyle birlikte zamanla ‘sesleri duysam da anlayamıyorum’ şikayeti oluşmaktadır. İşitme kayıplı bireyler, sessiz ortamlarda konuşulanları duyabilseler de zorlu dinleme ortamlarında (gürültülü, kalabalık grup) konuşmaları daha fazla kaçırmaktadırlar. İşitme kaybının derecesi ile birlikte bu yakınmaların derecesi de değişkenlik göstermektedir. İşitme kayıplı kişiler, konuşulanları duyamadıkça içine kapanıp, çevresiyle iletişimi azaltabilmektedir. Uzun yıllar işitme kaybı olup, işitme cihazı kullanmayan kişilerde konuşmaları ayırt etme oranı daha fazla düşmektedir. İşitme kaybı başlangıcında erken müdahale edilip, işitme cihazı kullanılması ile meydana gelebilecek olumsuzluklar en aza indirilebilmektedir.
İşitme cihazları, konuşulanları duymayı dolayısıyla beyni aktif tutmayı sağlamaktadır. Düzenli kullanıldığında artık sesler duyulabileceği için zamanla konuşulanları ayırt etme ve anlama becerisi de gelişir. İşitme cihazlarını gözlük gibi düşünebiliriz. Var olan kaybı ortadan kaldırmaz fakat düzenli kullanıldığında ilerlemesini yavaşlatmayı hedefler (gözlük kullanılmadığında göz numarasının ilerlemesi).
Duymer İşitme Cihazları firması olarak Türkiye genelinde 100’ü aşkın şubemizde ücretsiz işitme testinizi yaptırabilirsiniz.
Ody. Aysel Dağ/ Ody. Elif Uysal